Hani bisiklete binmeyi öğrenirken selenin arkasından tutan ve adeta bisiklete üçüncü tekerlek olan biri vardır. Bir eli bisikletin selesinde yanımızda öylece koşar durur. Bir ara hafiften elini çeker, baktı ki gidiyoruz daha fazla çeker elini, azıcık yan yatarsak yeniden tutar. Baktı işi kotarıyoruz, çeker elini seleden ama yanımızda koşmaya ve tutuyormuş gibi yapmaya devam eder. “Tutuyorsun değil mi” diye sorarız endişeyle. “ Tutuyorum devam et” der. Tutmuyordur ama yanımızda koşmayı da bırakmıyordur. Kendimiz sürüyoruzdur ama sürebildiğimiz kadar kendimize inanmıyoruzdur. Sürüyoruzdur ama tek başına sürüyor olmaya psikolojik olarak hazır değilizdir. Tek başına yapmak değil ama tek başına olmak korkutucu gelir. O yüzden onun tutmadığını fark ettiğimiz an bisikleti deviririz. Sonra kızmaya başlarız. Neden tutmuyorsun, neden bıraktın diye söyleniriz. Sonra der ki: ”Hepsini sen kendin sürdün, bak ben buradan buraya kadar hiç tutmadım”. Tek başına yapabildiğimize seviniriz, bundan sonra bu yolda yalnız gideceğimize buruluruz. Sonra hepsini unuturuz, bazıları daha çok unutur hatta o kadar çok unutur ki bir zamanlar yanlarında koşanları bile hatırlamaz. Ben kendim yaptım der, tek başıma yaptım, yanımda dolaşanlar vardı ama onlar hiçbir iş yapmazlardı, bütün işi ben yapardım. O zaman hem bir zamanlar yanlarında olan yoldaşlarını üzerler, hem kendi yüklerini olduğundan çok daha fazla algıladıkları için kendilerini yorarlar.Psikolojik destek insanların en çok ihtiyaç duyduğu ama elde ettikten sonra da değerini en kolay unuttuğu şeydir. Yalaka bulursunuz, dalkavuklar pek çoktur ama gerçek psikolojik desteği parayla satın alamazsınız. Manen yanınızda olanlar sizi gerçekten seviyordur. O kişi, bisikletin selesinden tutup yardım ettiği an destek olmuştur, seleyi bırakıp da yanımızda koşmaya ve tutuyormuş gibi yapmaya devam ettiği an da psikolojik destek vermiştir. Ve büyümenin gerçekleşmesi için bu ikisi de lazımdır.
Paylaşmak Güzeldir !
