İş ortamında nasıl davranıyor? Arkadaşlarının dedikodusunu yapıyor mu, dürüst ve ahlaklı mı, aldığı paranın hakkını verecek şekilde çalışıyor mu, hak yiyor mu?
Çevreye karşı duyarlı mı? Aç bir hayvan gördüğünde onu doyurmak istiyor mu, ağaçlara, çiçeklere, doğaya saygılı mı?
Arkadaşları arasında nasıl davranıyor? Bencil ve çıkarcı mı, yoksa güven veren ve saygı duyulan biri mi? Arkadaşlıkları paylaşım temelli mi, yoksa çıkar ilişkilerini mi ön planda tutuyor?
Manevi yönden kuvvetli duygulara sahip mi yoksa dünya görüşü sadece maddiyat üzerine mi kurulu?Eğer bir insan annesine babasına karşı saygısız davranışlar içindeyse eşine karşı da saygılı olmayacağını söyleyebiliriz. Ya da iş hayatında dürüst olmayan birinin evlilik hayatında dürüst davranmasını beklemek hayal olur. Çevresindeki diğer canlılara karşı duyarlı olmayan bir kişinin, bizim sıkıntılarımız karşısında duyarlı olacağına inanmamalıyız. Evleneceğimiz kişinin başka ortamlarda, başka insanlara karşı olan tutumunu göz ardı edersek onu yeterince tanıyamayız.
İşte bu nedenle, evleneceğimiz kişiyle sadece uzun yıllar beraber olmak, baş başa daha fazla zaman geçirmek onu tanımak için yeterli değildir. Doğru yerden bakıp doğru soruları sorabildiğimizde bir insanın bize uygun olup olmadığını kolayca anlayabiliriz..
Nişanlılık dönemi evliliğe hazırlanma dönemidir.
Nişanlılık dönemi evlenmeye karar vermiş çiftlerin birlikte çıkacakları hayat yolculuğu için hazırlık yapma, yolculuk öncesi toparlanma dönemidir.. Nişanlılık sürecini birbirini tanıma ve anlama dönemi olarak düşünmemek gerekir. Nişanlılık evlilik sürecinin bir parçasıdır. Evlenmeye karar verdiğiniz kişiyle nişanlanır ve bu evrede birlikte kuracağınız yaşamın planlamasını yaparsınız.
Uzun nişanlılık dönemleri gerekli midir?
Nişanlılık döneminin çok uzun olması ilişkiyi yıpratır. Çünkü her tür hazırlık evresi streslidir. Ev taşımak, tatile çıkmak ya da tayininizin bir başka şehre çıkması nedeniyle şehir değiştirmek. Hepsi için toparlanmanız ve hazırlanmanız gerekir. Ancak insan hazır olduktan sonra beklememelidir. Eşyaların kolilere konulup toplandığı bir evde kaç gün kalabilirsiniz. Bir an önce toplanıp yeni evinize gitmek istersiniz değil mi? İşte nişanlılık evresi de böyledir. Eğer evlilik hazırlıkları tamamlandıysa, gereksiz yere uzatılmaması gereken bir süreçtir. Nişanlılık süresinin gereğinden fazla uzaması çiftlerin arasındaki gerilimin artması, ufak tefek konulardan bile tartışma çıkması demektir.
Aileler mi evleniyor biz mi?
Evlilik kararı verdiğimizde müstakbel eşimizin ve bizim, mensubu olduğumuz ilk ailelerin anlaşabilmesi önemlidir. Kız çok iyi ama annesi fena bir kadın, oğlan çok iyi ama babası üçkağıtçı adamın teki, diyebilirsiniz. Bu durumda unutulmaması gereken şey, içinde büyüdüğümüz ailenin değerlerinin bize normal görüneceği gerçeğidir. Bunun anlamı şudur: Annesi fena olan kız, annesinin davranışlarını bir noktada hoş ve normal karşılayacak ya da yadırgasa bile sorun etmeyecektir.
Ailesine ısınamadığımız, ailesinin davranışlarını kabullenemediğimiz biriyle evlenmeden önce bir kez daha düşünmeliyiz. Ailelerin anlaşmasından çok daha önemli olan diğer bir konuda, bizim eşimizin ailesine ve eşimizin ailesinin bize olan duygularıdır. Her iki taraf da eşinin ailesinin onayını ve desteğini alırsa bu evlilik sağlam bir zemin üzerine oturmuş olur. Eğer eşimizin ailesiyle sürekli çatışma içinde olursak, onları sevmez ve iyi geçinmezsek evliliğimizde yaşadığımız en ufak bir krizde, bize destek olacak kimseyi bulamayız. Destek bulamamak bir yana dursun, bize düşman olan eşimizin ailesi devreye girdiğinde kolayca çözülecek küçük bir sorun bile aşılması mümkün olmayan kocaman bir krize dönüşebilir, sudan sebeplerle çıkan tartışmalar evliliğimizi boşanmanın eşiğine getirebilir.
İşte tüm bu nedenlerle çiftler hem kendi ailelerine hem de eşlerinin ailesine sevgiyle yaklaşmalıdır. Aileler düzenli ziyaret edilmeli, özel günlerde zaman ayrılmalı, zor durumlarda yardımlarına koşulmalıdır.
Psikolog Tülay KÖK
Diyanet Aile Dergisi Röportajı