Eğitimli ve kariyer sahibi pek çok kadın aşk ilişkilerinde nasıl bir konum üstlenip sürdüreceklerine dair makul bir ölçü bulmakta zorlanıyor.
Ya geç gelen mutluluğu korumak için benliğini silip atıyor ya da özgüvenli ve hayranlık duyulacak biri olduğunu ispat etmek için yeteneklerini, başarılarını karşısındaki erkeğin gözüne sokuyor.
Bizi özgüvenli bir birey yapan kendi evimizi, arabamızı alıp tek başımıza bir hayat kurma becerimiz değildir. Özgüven her şeyden önce her koşulda yaşayabilmek, talep etmeyi bırakabilmektir. Hayata korkuyla değil, güvenle bakabilmektir. Kendine yetmek, olanla yetinebilmektir. Ben baş edebilirim, her koşulda ayakta kalabilirim, yaşayabilirim demektir.
Güçlü olmak; mücadele etme, uyum sağlama ve hayatın karşısında esnek olabilme yeteneklerimizin toplamıdır. Sahip olduklarınıza gün gelip de sahip olamadığınız bir gün gelirse yine aynı huzuru, aynı enerjiyi ve mutluluğu hayatımızda yaratabileceğimize duyduğumuz inançtır.
Kazanmakla değil yetinmekle de olur. Olanla yetinebilmek, idare edebilmek, muhtaç olmamaktır. Her koşulda yaşayabilme yetisidir. Tek başına bu kadar çok şeye sahip olan ve bu standardı başlayacağı ilişki içinde de düşürmek istemeyen bir kadın, erkek üzerinde baskı yaratır.
Tülay KÖK – Terapi Odası Konuları kitabından
Ya geç gelen mutluluğu korumak için benliğini silip atıyor ya da özgüvenli ve hayranlık duyulacak biri olduğunu ispat etmek için yeteneklerini, başarılarını karşısındaki erkeğin gözüne sokuyor.
Bizi özgüvenli bir birey yapan kendi evimizi, arabamızı alıp tek başımıza bir hayat kurma becerimiz değildir. Özgüven her şeyden önce her koşulda yaşayabilmek, talep etmeyi bırakabilmektir. Hayata korkuyla değil, güvenle bakabilmektir. Kendine yetmek, olanla yetinebilmektir. Ben baş edebilirim, her koşulda ayakta kalabilirim, yaşayabilirim demektir.
Güçlü olmak; mücadele etme, uyum sağlama ve hayatın karşısında esnek olabilme yeteneklerimizin toplamıdır. Sahip olduklarınıza gün gelip de sahip olamadığınız bir gün gelirse yine aynı huzuru, aynı enerjiyi ve mutluluğu hayatımızda yaratabileceğimize duyduğumuz inançtır.
Kazanmakla değil yetinmekle de olur. Olanla yetinebilmek, idare edebilmek, muhtaç olmamaktır. Her koşulda yaşayabilme yetisidir. Tek başına bu kadar çok şeye sahip olan ve bu standardı başlayacağı ilişki içinde de düşürmek istemeyen bir kadın, erkek üzerinde baskı yaratır.
Tülay KÖK – Terapi Odası Konuları kitabından